Kabuslar Evi
18:23 Gönderen dexter_fernando
Aklınızın iplerini saldıracak sizi içine alacak farklı korku deneyimleri sunarak bize beynimizin bir köşesinde bekleyen korkularımızı sunan Kâbuslar Evi artık devam etmiyor. Mini bir dizi olarak planlanan kâbuslar evi çağan ırmağın başarılı çalışmalarından biri özellikle babam ve oğlumla onu iyice tanıdığım yönetmenden kâbuslar evinin beklediğim kadar başarılı olmayacağını düşünmüştüm. Fakat çağan ırmak bütün bölümlerin altından başarılı oldu. Ve şuan Karanlıktakiler filmiyle yine bir lanetli ev hikâyesini gözler önüne sürmeyi düşünüyor.
İbrahim büyümüş ve bir yazar olmuştur, ancak hâlâ kurtadama dönüşen babası tarafından takip edildiğine inanmaktadır. Bir roman yazmaya başlar, romanında yaşamını anlatmak istemektedir. Sürekli kaçar; bir köyden başka bir köye, bir kasabadan başka bir kasabaya... Artık yorulmuştur ve buna bir son vermek ister. Kabuslar Evi'nin emlakçılığını yapan Sema Hanım (B.Şen)'la karşılaşır. Evi tutar ve yüzleşmeyi beklemeye başlar...
Son dans
Başrollerinde Hümeyra ve Yetkin Dikinciler'in bulunduğu "Son Dans", zamanında bolluk içinde yaşamış olan Müyesser'in (Hümeyra), Kore'ye giden sevgilisi Selim'in (Y.Dikinciler) savaşta ölmesiyle değişen hayatını konu alıyor. Selim'in ölümünden yıllar sonra Müyesser, başka birisiyle evlilik yapmış, bir oğlu olmuş; ancak daha sonra kocası tarafından terk edilmiştir. Oğlu Mesut (M.İpek); son derece saygısız, taşralı bir kadın olan Berna'yla (M.Mertoğlu) evlenmiştir ve Elif adında bir kızları olmuştur.
Seneler ilerledikçe, kader ağlarını örer ve Müyesser'i tekerlekli iskemleye mahkum eder. Bu öyle ağır bir felçtir ki; Müyesser ne yürüyebilmekte, ne de konuşabilmektedir. Gelini Berna'nın bakımına muhtaçtır artık. Aile, Mesut'a yapılan iş teklifi nedeniyle Kabuslar Evi'ne taşınır. Kısa süre sonra Müyesser; evin etrafında gizemli olayla tanık olur. Elli yıl önce ona bir dans sözü veren Selim, Kabuslar Evi'ne gelmiştir, son bir dans için... Ancak Müyesser'in emin olamadığı bir şey vardır, karşısındaki gerçekten Selim midir? Yoksa hayal edebileceğinin daha ötesinde birisi mi...
Hayal-i Cihan
Başrollerinde Çetin Tekindor ve Okan Yalabık'ın bulunduğu "Hayal-i Cihan", Kabuslar Evi'ni kiralayan Cihan'ın (O.Yalabık) bir sabah eve gelişiyle başlar. Cihan eve girdiğinde, her yeri darmadağınık ve düzensiz bulur. Eve yerleşir; ancak evde, her zaman olduğu gibi yine gizemli olaylar baş gösterir. Cihan'ın Kabuslar Evi'ndeki ilk gecesi, ona evde onun dışında başka birinin de yaşadığını düşündürür. Ve Cihan, araştırmaya başlar... Ne zaman kasaba halkına, evin bulunduğu yer olan Karatepe ile ilgili sorular sormaya kalkışsa; sorduğu insanlar bir anda ürpererek onu terslemekte ve konuşmamayı tercih etmektedirler. Bunun üzerine Cihan, evdeki olup bitenleri araştırmaya karar verir. Bulduğu ve bulacakları şeyler onu evde kendisinden başka bulunan başka bir varlığa yöneltecektir. En sonunda hayaletle (Ç.Tekindor) yüzleşmeye karar verir; ancak hayaletin de kendine ait bir hikâyesi ve dinlenmesi gereken şeyleri vardır...
Tanıdık Yabancı"Tanıdık Yabancı", Çağan Irmak'ın yönetmediği ilk "Kabuslar Evi" bölümüdür. Filmde, çocuğu bir anlık ilgisizlikten dolayı hayatını kaybetmiş olan bir annenin hikâyesi anlatılıyor. Derya (Z.Gencer), oğlu Murat'ın ölümünü atlatamaz ve oğluyla ilgili kimi halisünasyonlar gördüğü gerekçesiyle akıl hastanesine yatırılır... Aradan yıllar geçer ve Derya, uzun süren bir tedavinin ardından taburcu olarak; annesinin (G.Ökten) yanına, eski kasabasına geri döner. Beklemediği bir anda -annesinin araya girmesiyle- Sema Emlak'tan bir iş teklifi alır. Bu işin hayatını yeniden düzene sokacağına inanır.
Bir gün pimpirikli bir çifte, kasabalının "perili ev" diye andığı evi tanıtırken, Murat'ın halisünasyonlarını yeniden görmeye başlar. Artık her sabah ve akşam, o eve uğramakta ve oğlunu görmektedir. Ancak Murat'ta bir tuhaflık vardır, artık eskisi gibi değildir. Derya asıl gerçekle çok acı bir şekilde yüz yüze gelecektir...
Kaçan Fırsatlar Limited Şirketi
Taner (L.Üzümcü), çok hırslı ve açgözlü bir iş adamıdır. Karısı Filiz (B.Yıldırımlar) ise tam aksine saf, temiz ve alçakgönüllü bir kadındır. Taner'in, eşiyle pembe yalanlar üstüne kurulu hayatı, art arda televizyonlarda ve dergilerde gördüğü bir reklam ile alt üst olur: "Kaçan Fırsatlar Limited Şirketi"
Taner ne zaman bu reklamla karşılaşsa, farkında bile olmadan kendine zarar vermektedir. Önce tüm bu yaraların bir iş kazası olduğunu zanneden Filiz, gözlerinin önünde bıçakla bileğini kesen Taner'i görünce şok olur. Ona psikiyatriste gitmeyi önerir; ancak Taner bunu reddeder. Bunun üzerine Filiz onu bir tatile çıkmaya ikna eder (malum Kabuslar Evi'ne). Ancak Taner merakına yenik düşer ve ilandaki telefon numarası aracılığıyla Kaçan Fırsatlar Limited'in sahibi Fuat Bey (A.Düşenkalkar) ile görüşür. Asıl önemli olan ise, bu şirketten Taner ve birkaç müşteriden başka kimsenin haberdar olmayışıdır. Taner, Fuat Bey'le bir pazarlığa girişir; bu pazarlıktan kârlı çıkmayı isterken, hırsının ve açgözlülüğünün bedelini çok ağır bir şekilde ödeyecektir...
5 Ağustos 2009 19:04
izlemek nasip olmadı bir türlü :(
5 Ağustos 2009 19:24
Kolayca bulabilirsin :)
6 Ağustos 2009 00:28
Çağan Irmak son yılların en iyi yönetmenlerinden biri oldu. Babam ve Oğlum filmi beni çok etkilemişti. İzmir Seferihisarlı olması nedeni ile ayrıca bir sempati duyuyoruz tabi...
Blogunuz çok keyifli , emeğiniz ve paylaşımlarınız için teşekkür ederim..
6 Ağustos 2009 19:16
filmi bulmak sorun değil zaten filmi izleyecek vakit bulmak sorun :)
10 Ağustos 2009 22:09
gerçekten başarılı bir yapım, eski çocukluk hikayelerin tutun,yeni modern hikayelere bize hiçte uzak olmayan kareler var. efekt olayında her zaman olduğu gibi biraz başarısızız ama çağan ırmak bunu örtbas etmeyi başarmış. izlenmeli...