Kesinlikle çok kaliteli bir senaryo ve o klostrofobi duygusunun yoğunluğu beni film boyunca müthiş derecede gerdi. Sanki oradaymışsınız gibi sizde çaresizlik içinde kaybolduğunuzu, bir ara kendinizi çıkış yolu ararken bulabilirsiniz. Bu zamana kadar bu filmi izlemediğim için çok pişmanım. Evet, cehenneme bir adım filminden bahsediyorum. Mağara da geçen klostrobik-gerilim filmleri yapan Hoolywood yapımcıları, lütfen bu filmi izleyiniz ve bundan sonra çekeceğiniz aynı tür filmler için tekrar düşününüz. Film belki çok çok iyi değildi ama benim bu türde izlediğim şimdiye kadar ki en iyi filmdi.
Bazı kişiler filmin eksilerinden birinin karakterlere değinmediğinden bahsediyor. Evet, o kadar üstünde durmadan geçiyor fakat yine de böylece zaman kaybetmeden korkuyu insanların önüne sermek istiyor. Yaratıklar bir tarafa; kızların, o daracık tünellerde sıkış kakış ilerledikleri bölümlerde sağlanan klostrofobik gerilim inanılmaz derecede tesirli, dolayısıyla başarılıydı. Bazı insanlar için bol kandan başka bir şey vaat etmiyor. Ama film çok akıllıca 2. film için birçok soru bırakıyor ve kan vaat etmekten çok sinir bozucu bir gerilimi gözler önüne seriyor. Klostrofobisi olan insanlara izlerken neler yaşatabileceğini tahmin edebilirsiniz. Mağara filmi var birde bunun resmen taklidi fakat senaryo değişik fakat hiç korkutmayan bir filmdi. Aralarında ki fark şiddete kadınları uğratıyordu. Ve kan kullanımı konusunda oldukça cesurdu. Neil Marshall, filmin başlarında yaşanan kaza ve Sarah’ın dağ evinde gördüğü rüyada başına saplanan mızrak sekanslarıyla filmin devamının nasıl olacağına dair ipucu veriyor izleyene fakat ben ikinci filmi izlemek konusunda karar vermiş değilim: Acaba bu yeni yönetmen güzel devam ettirecek mi soruları insanın aklına geliyor. 28 hafta filmi gibi beni yanıltabilir mi? Sevdiğim yönetmenlerden biri çekecek olsa gözüm kapalı izlerim.(Saçmala sonra nasıl inceleyeceksin!)
Çoğu yazıda son yılların en iyi gerilim filmi olduğu görüşüne katılmıyorum, daha iyi örneklere rastlamak mümkün. Fakat yinede bana güvenin izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Hele ki filmin içinde kadıncağızları izleyeceksek onların çaresizliği daha çok geriyor insanı yönetmeni ve oyuncuları tebrik ederim. Fakat senaryo klişe daha iyi bir hale getirilebilir.
Bu blog Ahmet Türkan tarafından hazırlanılmış olup Trash Sineması, Giallo filmleri, Dünyadan Fantastik, Korku sineması, B filmleri,Anime,Bilimkurgu,istismar sineması Post Apokaliptik ve zombi kültürü üzerine kurgulanmış bir sitedir. Amacımız özellikle sinema severlerin sevipte hiç biryerde incelemesini bulamadığı filmleri, kısa filmleri ve kitapları incelemektir. Özellikle hiçbir ticari reklama başvurmadan sırf sinema aşkımızdan ötürü açtığımız bir blogdur. Ve hep böyle hizmet edecektir.. Türkçenin doğru kullanımını destekler ve buna dikkat etmeye çalışır. Alt türlere destek veren bir blog olarak bize destek veren herkese ayrıca teşekkürler... Ayrıca yazılarımızı kaynak göstererek yayınlayabilirsiniz.
6 Ağustos 2009 19:15
gerildiğim nadir filmlerdendi dediğin gibi özellikle kapalı yer korkusu olanları epey korkutacak cinsten bir film :)
6 Ağustos 2009 20:00
Valla bu çok kanlı filmler pek ilgi çekmiyorlar. Özelliklede blogumu izleyenlerin fakat çok yakında harika filmlerle geliyorum.
6 Ağustos 2009 20:25
hadi bakalım bekliyoruz:)
6 Ağustos 2009 20:50
Hadi bakalım :)