Öldüren Kelimeler

10:47 Gönderen dexter_fernando



Şimdi zombi filmi az incelediğimi fark ettim. Bu yüzden yeni vizyona giren İstanbul film festivalinde Gece yarısı çılgınlığında izlediğim Öldüren Kelimeler filmini incelemek istedim. Son derece başarılı bir film ile karşı karşıyayız. Konusu itibarıyla The Signal (Tv yayınından yayılan sinyalle insanların şiddet dürtüsünün tavan yapması ve milletin birbirini öldürmeye başlaması gibi konuya sahip düşük bütçeli bir yapımdı) ve aslen Stephen King'in The Cell (Eli Roth tarafından sinemaya uyarlanacağı rivayeti mevcut) romanını (konu kısaca telefondan yayılan bir virüs'ün insanların zihnini etkileyerek saldırgan, temel dürtüleri ile hareket eden ve düşünceden yoksun zombiler haline getirmesi) çağrıştırıyor. Pontypool orjinal adındaki filmden aslında pek birşey beklemiyordum. Zaten festival filmi olduğu çin çoğu kişinin beğenmeyerek yaklaştığını biliyoruz. Fakat Kanlı Kontes gibi sevdiğim festival filmlerinden biri oldu. Belki hakkı olan gişe başarısını göremeyeceğiz. Konusu birr kaç filmde değinilmiş fakat adı ve konusu ilginç olduğu için gidip izlemenin gerektiğini düşündüm iyiki de böyle düşünmüşüm. Konusuna değinilmek gerekirse; Radyocu Grant Mazy, bir kez daha büyük şehir radyolarından kovulmuş ve Pontypool kasabasının tek kilisesinin bodrumundan yayın yapan CLSY Radyo’da sabah programı yapmaya başlamıştır. Yoğun kar fırtınası sebebiyle okul otobüsünün iptal edilmesiyle başlayan her zamanki sıkıcı Pontypool günlerinden biri, birdenbire kâbusa dönüşüverir. İnsanların acayip cümleler kurarak korkunç şiddet olaylarına giriştiği yönünde bir yığın tuhaf söylenti yayılmaya başlamıştır. Ancak olan bitenle ilgili hiçbir resmi haber yoktur. Acaba bütün bunlar gerçek midir?

Çok geçmeden kendilerini radyo istasyonunda bir tür tuzağın içinde bulan Grant ve küçük CLSY ekibi, kasabayı hükmü altına alan bu cinnetin İngilizceye yayılmış bir virüsten kaynaklandığını kavrarlar.Kurtarılma ümidiyle yayını sürdürürken aslında acaba radyo dalgalarıyla virüsün bütün dünyayı ele geçirmesine yardım mı etmektedirler?
Değişik bir zombi filmi fakat zombi filmi olarak adlandırılsada tam bir zombi filmi değil, 28 gün sonra gibi... Çoğunlukla bizim vatandaşlarımızdan olumsuz yorumlar almış. Düşük bir bütçe ile az kişiyle çekildiğinden bahsetmiş, unutulmamalı ki bir film yüksek bütçe veya çok oyuncu ile güzel çekilmez. Siz Mumya 3 gibi yüksek bir film çekersiniz fakat başarısız olur. Bir filmin bütçesinin azlığı ve oyuncunun kadrosunun sayısı ile eleştirmek doğru değildir. Diğer kötü eleştiriler ise filmden pek birşey anlamadıkları konusunda, peki neden anlamıyoruz? Sen hayatında ne kadar kitap okudun ilk önce böyle yorum yapan bir kişiye bu cevabı vermek gerek diye düşünüyorum. Bunun dışında filmin bir devamının geleceği de kesin... Sanatsal bir eleştiri. Çoğu zombi filmlerinde olmayan birşey... diğer bir yorum ki bu zombili ve kanlı filmleri görmek istemiyorum daha mantıklı korku filmi arıyorum. Allah aşkına korku filminde mantık aranır mı? Nasıl bir toplum olmaya gidiyoruz anlamıyorum ki. Korku filmi denilen şeylerde mantık aramayacaksın. mantıklı film arıyorsan dram veya romantik türlerinde film yap. O kadar saçma yorumlar yapıyorlar ve sanki korkunun alt türlerine hakim gibi duruş sergiliyorlar. Burdan onlara gelsinler msnede birlikte tartışalım. Hoydi Meydan... Yani Imbd 7.0 alan bir film türk sinema sitelerinde 3.0 lara düşmesini anlamıyorum. Türk toplumu olarak kültür açısında diğer dünya ülkelerini yakalamak için daha çok uğraşmamız lazım. Mantık arayacakları son filmlerden olmalı zombi filmleri.Bu tip film ler bitsinmi istiyorsun kendi hayatında bitirip izlemeyebilirsin.Film güzel olur yada olmaz o ayrı konuda eleştirmeyi bilmemek bambaşka bi konu.Zaten sevmiceniz filmleri izleyip niye sevebilecek insanları yanlış yönlendiriyosunuz bari susunda herkez ön yargısız izleyebilsin...Bu gibi yorumları seviyorum ama... Tavsiyem bol, bol kitap oku ey türk halkı...

0 yorum:

Yorum Gönder